Kahve endüstrisinde, her zaman “kalite” ve kahve çeşitleri arasındaki lezzet farkları hakkında konuşulur. Üçüncü nesil kahve akımıyla beraber yeni bir boyut kazanan kahve kültürü artık dünyamızın en önemli içecekleri arasında sayılır. Bir kahvenin başka bir kahveden daha iyi tadı olup olmadığı neye göre belirlenir? Kaliteli bir kahvenin yetiştirildiği çevreden geldiği bilinir. Buna, toprağın sağlığı ve zenginliği, çiftliğin irtifası, yağmur miktarı, kahvenin işlendiği yöntem ve teknikler ile kahve ağacının çeşitliliği dahildir. İşte sizin için hazırladığımız kahve çeşitleri ve özellikleri derlememiz!
Kahve Çeşitleri ve Özellikleri Nelerdir?
1. Espresso
Espresso en çok küçük bardaklarda içilerek tadı alınan bir kahve çeşididir. Lezzetli ve enerji bakımından zengin olmasıyla bilinir. Kendimizi bitkin hissettiğimizde ve gün boyunca kendimize gelmek için ekstra bir desteğe ihtiyaç duyduğumuzda espresso bizim içilmiş bir biçilmiş kaftandır. Espresso, genellikle aroma bakımından zengin olmasıyla tanınır. Son derece faydalı bir konsantre kahve türüdür. Süt, soğuk süt, karamel vb. gibi diğer kahve malzemeleriyle karıştırılarak bu günlerde kahvehanelerde bulunan çeşitli kahve içeceklerinin oluşumunu sağlar. Espresso hazırlamak için koyu kavrulmuş kahve çekirdeği kullanılır.
2. Americano
Americano, espressoya sıcak su ekleyerek yapılan kahve çeşididir. Ama tercihe göre buzla karıştırılarak da içilebilir. Amerikan askerleri İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya’ya yerleştiğinde, yerliler tarafından espresso içildiğini görür ve bunun güçlü bir lezzeti olduğuna inanırlar. Espressoya daha fazla su ekleme ihtiyacı hisseder ve öyle de yaparlar. Ardından bu meşhur “siyah içecek” ortaya çıkar.
3. Macchiato
Karamael machiato; espresso, süt karameli, sıvı süt, siyah kahve, krema ve sıcak sudan oluşur. Espresso ve cappuccino ile birlikte İtalyan kahve kültürünün köşe taşıdır. İtalyanlar sadece sabahları cappuccino içtikleri için, öğleden sonra espressoları için biraz ekstra süt vermeyi tercih ediyor. Aynı zamanda güçlü bir espressoyu pek de fazla sevmeyen ama sütlü bir kapuçino bulmak isteyenler için de iyi bir seçenek.
4. Mocha
Mocha kahve çekirdekleri doğal bir çikolata tadına sahiptir. Çikolata tadını dengelemek için, özellikle de baristalarmocha tarifine az miktarda çikolata eklerler. Aslında lattenin biraz daha farklı hali olduğunu söyleyebiliriz. Espresso, süt ile latte elde ettikten sonra içine çikolata ve köpük eklendiğinde ortaya mocha çıkar. ‘’White Chocolate Mocha’’ desek daha çabuk bilinir.
5. Latte
Bu kahve çeşidi tatlı, yumuşak tadı nedeniyle Amerika’da çok popüler bir içecek olarak bilinir. Espressodan bir tanesi 6 ila 8 ons arasında buğulanmış sütle karıştırılır ve daha sonra köpürtülür. Ancak tercihe göre köpük eklemeseniz de olur. Latte yaparken püf noktalardan biri sütün 70 dereceye kadar ısıtılmasıdır. Tamamen sütten yapılır, suyla karıştırılmaz. Bu nedenle içimi oldukça kolay ve hafiftir. Çoğunlukla espressonun 4 – 5 katı fazla süt ile yapılır.
6. Cappuccino
Latte’ye oldukça benzer bir kahve çeşididir. Cappuccino; sıcak süt, kahve ve buğulanmış süt köpüğü ile yapılan bir kahve içeceğidir. Zengin dokusu ve enfes tadıyla bilinir. Tat oranlarını arttırmak için yapımında şeker de ilave edilebilir. İtalyan cappuccino, espresso makineleri kullanılarak yapılır. Latteden sunuluş teknik ve boyutları açısından ayrılır. Latte 250 ile 300 ml arası oranlarda servis edilirken, cappuccino 150 – 200 ml arası değerlerdedir. Ayrıca lattedeki süt oranı cappuccino kadar yoğun değildir. Geleneksel, buzlu, aromalı cappucino gibi çeşitli türleri vardır.
7. Filtre Kahve
Özel bir demleme yöntemiyle hazırlanıp elde edilen bir kahve çeşididir. Kahve çeşitleri ve özellikleri denildiğinde akla gelen ilk kahveler arasında sayılabilir. Ülkemizde de sık tüketilen ve oldukça beğenilen bir kahvedir. Kahve çekirdeklerinden geçen su, kahvenin aroması, rengi, tadı, kokusunu alır ve ortaya filtre kahve çıkar. Günümüzde en çok Kuzey Amerika’da tüketilir. 5 farklı demlenme yöntemi bulunur: Filtre kahve makinesi ile demleme, french press ile demleme, American press ile demleme, chemex ile demleme ve sifon ile demleme.
8. Doppio
İki espresso shot ile hazırlanan oldukça sert bir kahve çeşididir. İki shot olduğu için Americano’dan dahi sert bir tadı vardır. Genellikle ayılmakta olağanüstü bir sorun yaşayan insanların tüketmeye alışık olduğu kahvelerin de başında gelir.
9. Irish Coffee
İrlanda kahvesi olarak da bilinir. Şeker ve İrlanda’ya özgü viskinin karıştırılması ve üzerine krema dökülmesiyle yapılır. Bilindiği üzere alkollü kahveler de yeni nesil kahve anlayışının gözbebeklerinden biri. Bu bakımdan alkollü kahveler arasında en sevileni İrlanda kahvesidir.
İyi Bir Kahve İçicisi Olmanın Sağlığa Faydaları
Tüm kahve çeşitleri ve özellikleri derlemesinden sonra bu denli çeşitli bir içeceğin faydalarını sıralamak da iyi olur değil mi? Esasen; kahve içmek için oldukça iyi sebepler var. Önemli hastalık ya da sorunlar yaşayanların tabii ki hekim ve uzmanlarına danışmalarında yarar var. Ancak genelleme bir liste ile işte iyi bir kahve içicisi olmanın sağlığa olası faydaları!
Metabolizmanızı hızlandırır. Kahve içmek iyi bir metabolizma hızlandırma yöntemidir. Bu sayede daha hızlı bir şekilde yağ yakarsınız. Kilo vermek isteyenlerin de bu nedenle önemli içeceklerinin başında gelir. Kafein, sinir sisteminizi uyararak, vücut yağlarını parçalamak için yağ hücrelerinize sinyal gönderir.
Zengin besin değerlerine sahiptir. Manganez, potasyum, magnezyum gibi çeşit çeşit temel besin içerir. Aynı zamanda büyük bir antioksidan kaynağıdır. Antioksidanlar, hücre hasarını önleyen veya geciktiren maddelerdir ve serbest radikal dediğimiz belalarla savaşır.
Diyabeti önleyebilir. Dünya üzerinde milyonlarca insanın yaşadığı bir sağlık sorunudur diyabet. Yabancı ve yerli pek çok araştırma kahvenin ‘’Tip 2 diyabet’’ ile önemli ölçüde savaştığını gösterir. Hatta buna benzer çalışmalardan birinde günde üç fincan kahve içen katılımcıların tip 2 diyabet riskini neredeyse yüzde elli oranında azalttıkları gözlemlenir.
Kalbe iyi gelebilir. Orta derecede kahve içmenin kadınlarda koroner kalp hastalığı riskini azalttığını gösteren çalışmalar bilinir.
